Temel Bilgiler

Dalış denildiğinde insanların aklına gelen şey kuşkusuz suyun altında olmaktır. Tanıştığım insanlara “dalış eğitmeniyim” dediğimde gelen ilk soru “tüplü mü?” oluyor. Ben de konuya buradan başlamak istiyorum.

Genel olarak dalış ikiye ayrılıyor. Bunlardan ilki, “aletli dalış“, yani scuba. Burada ‘alet‘ten kasıt kullanılan hava kaynağıdır. Diğer dalış türü de “serbest dalış“tır. Serbest dalışta hava kaynağı kullanılmaz, dalgıç tek nefesle suyun altına girip orada zaman geçirir. Ülkemizde serbest dalış genelde balık avı ile özdeşleşmiş durumda. Ancak serbest dalış sadece zıpkınla balık avı için değil, sualtında zaman geçirmek, fizyolojik sınırları zorlamak için de yapılır. Türkiye’de serbest dalışı insanlarla tanıştıran kişi başarılı serbest dalgıç Yasemin Dalkılıç‘tır.
SCUBA, İngilizce’deki Self Contained Underwater Breathing Apparatus’un kısaltmasıdır. Türkçe’ye kendine kendine yetebilen (yüzeyden bağımsız) sualtı soluma aparatı (ünitesi) olarak çevrilebilir. Scuba, hem yapılan aktivitenin/sporun, hem de kullanılan ünitenin ismidir. Bu ünite (scuba) üç ayrı ekipmanın bir araya gelmesiye oluşur.
1-Tüp: Çelik ya da aliminyumdan yapılır. Farklı hacimlerde olabilir. İçinde, yaygın olarak bilinenin aksine sadece oksijen değil, şu anda soluk alıp verdiğiniz hava bulunur. Havanın içindeyse azot, oksijen ve az miktarda diğer gazlar bulunmaktadır. Bu nedenle kullanılan tüplere “oksijen tüpü” demek yanlış bir kullanımdır.
Scuba tüplerindeki hava ile günlük yaşamda alıp verdiğimiz hava arasında iki temel fark bulunur:
  • Yüksek basınçlıdır. Deniz seviyesinde, yani 0 metrede üzerimizdeki basınç (bu basıncı atmosfer oluşturur) 1 atm/bar’dır. Bir scuba tüpü doldurulduktan sonra ortalama 200 atm/bar basınca sahip olur. Bunun nedeni de dalgıçlara daha fazla hava, yani daha fazla dip zamanı sağlayabilmektir. 12 lt’lik bir tüp, 200 atm/bar hava ile doldurulduğunda 12 x 200 = 2.400 lt’lik bir hava sağlar.
  • Filtrelenmiştir. Tüpleri dolduran alet olan kompresörler, dolum esnasında havadaki nem, kir, toz ve yağları filtre ederek tüpün içinde saf hava basar. Scubada kullanılan hava bu nedenle daha sağlıklıdır.
2-BCD (Buoyancy Control Device) – Denge Yeleği
BCD, ya da kısaca BC (Buoyancy Compensator) bir cekete benzer. Tüp, bu denge yeleğine bağlanır. BC’nin çalışma prensibi denizaltılara benzer. Denizaltılar, alçalmak için hava tanklarına su alıp ağırlaşır ve batmaya başlar, yükselmek içinse bu suyu dışarı pompalayarak tanklarına hava doldurur ve yükselmeye başlarlar. Biz de BC’mize tüpümüzden hava alarak biraz yükselir, içindeki havayı boşaltarak alçalırız. Yüzeyde ise BC’mizi şişirerek efor sarfetmeden bekleyebiliriz.
3-Regülatör
Regülatörler, tüpteki yüksek basınçlı havayı soluyabileceğimiz basınca indirgeyerek bize rahat ve güvenli soluma sağlarlar. Regülatörlere ayrıca üzerinde derinlik ve hava basınç göstergesi olan bir konsol, BC hortumu ve yedek hava kaynağı monte edilir.
Scuba yapmak isteyen bir kişi, mutlaka eğitim almalıdır. Eğitim, yetkili dalış merkezleri ve dalış eğitmenleri tarafından verilmeli ve geçerli bir dalış sistemi standartları içinde yapılmalıdır.
Scuba diving, bizlerde özgürlük hissini yaratır. 3 boyutlu olarak yapabileceğiniz ender sporlardan biridir. Sadece sağa ya da sola değil, yukarı ve aşağıya doğru hareket etmenize olanak verir. Suyun altında “uçabilmenin” anahtarıdır.
Kimsenin daha önce görmediği canlıları görmek, çoğu insanın ayak basmadığı zeminlere ulaşabilmek bizlere büyük haz verir. Ayın yüzeyi hakkında, sualtından daha çok şey biliyor olmamız garip ama gerçektir. Suyun altında daha keşfedilmemiş binlerce tür olduğunu düşünürsek, bunun ne kadar mantıklı olduğunu sanırım anlayabilirsiniz.